25.4.13

Benim Sinemalarım


Film Arası Dergisi ve Dipnot.tv'nin ortaklaşa düzenlediği 'Benim Sinemalarım' devam ediyor...

Bu hafta birçok başlık konuştuk.

'Afişten film değerlendirme' cür'etini gösterdim.

Ayrıca Onur Ünlü sinemasını konuştuk.

Ayrıca Sadri Alışık Oyuncu Ödüllerini konuştuk...

Peki neler söyledik?

24.4.13

G/özümde büyüyen sinema



Göze almak; kendisine ait olmayan korku veya endişelere rağmen ferdin, kendi olmayan bütün şahsiyetlerle birlikte ve aynı zamanda 'onlar'a karşı durmasının 'somut' göstergesidir...

23.4.13

Bu yazı, başladığı yerde biter...


...Hâlis, Hârikalar Diyârı'nda

Gözkapaklarına asılan tahammül sanrılarının, tahayyül sınırlarını zorladığına şâhit oluyor Hâlis; bir bardak kötülük, bir avuç yıldız takımı, ışıltı için ay taklidi zorlama tarifler veya bindirilmiş kıtalarla yeryüzüne indirilmiş mutluluk tarifinde can çekişen hakîkatin renginde maviye çalan alacalı aldanış ya da yumruk büyüklüğü dünyanın katıksız sorularının taarruzu ki, letâfet varsaydıklarımızın zarûrî kahra evrildiğinde mi açar gözlerini farkındalık yanımız;

18.4.13

Şehirleri mahveden icracılara dargınım :-€


Şehir bize küstü, farkında mısınız?

Ne sabah sabaha, ne gece geceye, ne de ikindi güneşe sıcağa benziyor.

Şehri öldürüyoruz, zira...

'Kent'leşme adına, şehirleşmeden geri dönüyoruz.

Dağıtım tekeli kırılmalı


Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. 'Tüylüdil' lakabını alsak da söylemeye devam edeceğiz.

Memlekette sinemanın önündeki en mühim engellerden biri dağıtım tekeli.

AVM tarzı sinema salonları, birkaç kuruluşun elinde. Toplam salon sayısının çoğunluğu sadece 3-5 dağıtıcı firmanın elinde. Yani, hangi filmin, nerede gösterileceğine ve hatta gösterilip gösterilmeyeceğine bu birkaç dağıtımcı karar veriyor.

Bu sebepten birçok film izleyiciye ulaşamıyor.

Bu tekeli kırmak adına mühim bir adım atıldı.


17.4.13

Başımıza film yağacak: Sen Aydınlatırsın Geceyi


Alemi ya da maddeyi olduğu gibi algılamak, yanılmanın en normali.

Sadece duyu organlarına bağlı bir algı, kaçınılmaz yanılgı...

Hakikat arayışı tam da bu sebepten bitmez. 'Somut'a bağlı 'bilgi' ile bilgiye mahkum algı, insanı dünyaya mahpus eden hâlin tanımıdır.

İşte tam burada insanoğlunun imdadına sanat yetişir.

16.4.13

17 günde 1 milyon 317 bin kişi izledi


Ülkemizde vizyona giren filmlerin yelpazesindeki genişlik, gişe verilerinde de kendini gösteriyor.

Şu an vizyonda olan filmlere baktığımızda çok ilginç bir manzara ile karşılaşıyoruz.

Önce, listenin zirvesindeki filmle başlayalım...

11.4.13

Boş Çerçeve'den 'Boş Yazı'ya!


Sanat bir anlatım tekniğidir. Araçtır yani...

Kadim bir arayışın farklı kalplere ve zihinleregöre işlenişi, farklılıklarla büyüyen bir birikimin süslenişidir, sanat.

Sanatı diğer anlatım tekniklerinden ayıran şey, soyut yanıdır.

Göreceli olmasıdır.

Anlatım tekniği kadar anlaşılanların da değişiklik arz edebilmesidir, sanatı farklı kılan.

Yani her sanatkarın eseri ortaya koyarken tercih ettiği yöntem ve ortaya çıkan şey değişik olabilir. Hatta olmalıdır.

Aynı şekilde o sanat eserinden bir şeyler çıkartacak, yorumda bulunacak olan her muhatap da farklı yorumlar çıkarabilir. Ve hatta her yorumun farklılığı olması gerekir.

Neden?

8.4.13

Emek Sineması'nın yıkılmasına/yukarı taşınmasına neden karşı çıkmalıyız?


Sinema sanatının yaşaması, 'şehir' dediğimiz olgunun yaşamasına bağlı.

Altını, üstünü ve her yanını özellikle çiziyorum; ŞEHİR...

'Kent' denen modern zaman aldatmacası değil, ŞEHİR...

İki kavramı birbirinden ayıran en mühim nokta, insan hayatına etkileri.

1.4.13

'Selam' ne kadar izlendi?


Büyük bir iddia ile vizyona giren ve geniş bir destekçi kitlesi olduğu bilinen Selam filmi, gişedeki ilk 3 gününde umduğunu bulamadı...