21.7.13

1994 Refah gençliği ve Gezi gençliği!


İnsan, insanları anlamak ve anlayışlı olmak için yaratılmasına rağmen, -nasıl beceriyorsa- anlayışlı olma adına anlayışı berbat etme yeteneğine sahip.

Bunu da genelde okur-yazar takımı başarıyor. Zira bilmek, anlamanın yardımcısı olsa da çok ötesinde bir zeminde anlayışsızlığın da kaynağı olabiliyor.

Bilginin güç değil, yük olması da diyebiliriz.

Gezi olayları, tam da izah etmeye çalıştığım çerçevede kafa karışıklıklarına sebep oldu. Özellikle 'bizim cenah'ta ilginç yorum ve yaklaşımlar söz konusu oldu.


Murat Menteş, "Gezi'cileri anlama" adına, "Gezi'cileri anlayamamış" olmanın en müstesna misalini teşkil ediyor.

"Hak mücadelesi" için sokağa çıkmak, insanlığın namusudur. Bunu en başta dindarlar ve ülkemdeki mütedeyyin kesim yapmalı. Yapıyorlar da...

Başörtüsü eylemleri 500 hafta devam etti. Sorun -kamu hariç- hallolduğu için farklı bir evreye uzandık.

Dindarların hak mücadelesi namına elle tutulur başka işareti olmadığı hususundaki yorumlara katılırım.

Misal, Kürt meselesinde dindarlar -yakın zamana kadar- hiç iyi sınav veremedi.

Neyse, meseleyi dağıtmayalım.

Ne diyor Murat Menteş; "Gezi eylemcilerini, 1994 seçimleri öncesindeki Refah Partili gençlere benzetiyorum. Özgüveni, samimiyeti, sebatı, medeni cesareti, özgürlükçü ve eşitlikçi tutumu, espritüel, tatlı diliyle..."

Röportajı Hürriyet gazetesine ve Ayşe Arman'a vermiş olması manidar olmakla beraber, bu mecraya konuşmanın tek başına eleştirilecek bir şey olmadığını düşünüyorum. Mühim olan ne söylediğinizdir.

Menteş'i bu cevaba sürükleyen şey sorular elbet. Ayşe Arman eleştirileri de bu sebepten. Ancak röportaj veren kişinin bu tuzaklara düşmemesi lazım.

Menteş'in söylediği çok şey var. Lakin özellikle "1994 Refah gençliği" benzetmesi dikkat çekici.

Yazınn başında ifade etmeye çalıştığım akıl tutulmasının bir emaresi gibi.

Bu durumda adama sormazlar mı;

1994 Refah gençliği kime ve ne tür küfürler etmişti! Tatlılığından yenilmeyen Gezi'ciler onlara yetişebilmiş mi!

1994 Refah gençliği, tencere-tava ile komşusunun hakkına giren Gezi'cilere 'benzer' ne tür 'hukuksuzluk' yapmıştı!

"Mustafa Kemal'in askeri" olan Gezi'ciler, 1994 Refah gençliğini kimin askeri olarak bilmişlerdi!

1994 Refah gençliğinin başörtüsünü polis yırtarken, Gezi'ciler 2013'te aynısını yaptı! Kim, kime benziyo'!

1994 Refah gençliği insanlara "biz kötü değiliz" derken, Gezi gençliği kendi gibi olmayanlara "defol" diyordu. Benzerlik nerede!

Gezi gençliğine kim mikrofon uzatsa "Kürtajıma dokunma; 3 çocuğu zorlama; alkolüme dokunma; Reyhanlı !!! " (Reyhanlı kısmını hala anlayamadım) diyorlar. Bu nasıl bir hak aramasıdır! Refah gençliği ile 'şeklen' de olsa benzerliği nerede!

Mesela AKM'ye asılan çiçekçi portreleri mi, 1994 Refah gençliği ile benzeşiyor!

Ya da Gezi Parkı'nda Recep Tayyip Erdoğan'ı fesli ve koca bıyıklı resmeden malum resim mi 1994 Refah gençliğine benziyor!

"Dincilere bu ülkeyi bırakmayacağız" yaklaşımı mı, Refah gençliği samimiyeti ve espritüelliğine benziyor!

Soru sormak zor iş.

Soruları uzatmanın mesuliyeti ayrı mesele.

Fekat yeter gibi geliyor.

Son olarak şunu belirtmek isterim...

Kimse kimseyi sevmek zorunda değil.

Kimse iktidarı sevmek zorunda değil.

Sivil itaatsizlik, sokak hareketi ve hak aramak da herkesin hakkı.

Lakin bu, sokağa her çıkana destek verileceği veya sokaktakilerin haklı olduğu manasına gelmez.

Hele hele yakıp yıkan, küfreden, saldıran bir manzaraya destek vermek mümkün olamaz.

Evet, Gezi'de benim de tanıdıklarım vardı. Bahsettiğim gibi insanlıktan nasibini almamış profile sahip değillerdi. Gayet iyi niyetliydiler. AK Parti'yi sevmiyorlardı, haklarıydı. Gitmesini istemek de haklarıydı. Bunun için sokağa çıkıp eylem yapmak mantıksız olsa da haklarıydı.

Ancak büyük oranda öfkeli, saygısız, mantıksız, edepsiz, sınırsız ve mesnetsiz kitlenin oluşturduğu Gezi gençliğini, 1994 Refah gençliğine -ne yaparsam yapayım- benzetemiyorum.

2 yorum:

  1. çok haklısınız. 1994 refah gençliği sadece kendi hakkı için mücadele ediyordu, gezi hareketi, başkasının hakkı için de mücadele ediyor. nitekim, gezi sırasında örtüsüz kadınlar başörtülülerin hakkı için yürüdü ama başörtülü kadınlar polis tacizine karşı gık çıkarmadı. kendinizden olmayana o kadar sağırsınız ki, kürtajın, içkinin, üç çocuk yapmamanın hak olduğu aklınıza bile gelmiyor.
    bi de, ben gezide fesli başbakan portresi görmedim, gözümden kaçmış da olabilir. paylaşır mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yahu 3 çocuk yapmayana bu memlekette bi'şi mi yapıyo'lar!
      dünyanın her yerinde olan 'düzenleme' dışında kimin içkisine karışılıyo'!
      kürtaj hususunda sizin gibi düşünmüyorum!
      ve evet, fesli resim var, birazdan paylaşıcam...

      Sil