3.3.13

Müslüm Gürses, halkların acısına dokundu...


Bu memleket on yıllar boyunca garip ve kalın kırmızı çizgilerin insanların üzerinden geçmesi ile idare edildi.

Tam da halkın üzerinden, tam da zihninden, tam da kalbinden...

O incecik kırmızı çizgiler, hayat alanını daraltan ve -dahası- aşağılık kompleksi oluşturma namına silah olan kalın sosyolojik araçlardı.

Müslüm Gürses ve temsil ettiği müzik akımı olan Arabesk tam da bunun merkezinde yer alarak 'kullanıldı'.

Arabesk, birkaç sene öncesine kadar aşağılanan, hakir görülen, değersiz olarak nitelenen, müzik olduğu kabul edilmeyen bir 'gürültü' idi.

Belki Müslüm Gürses sevenlerin 'jilet kullanması' ve bununla özdeşleşmesi de bu sebeptendi.

__Usta__


Hiçbir çıkış alanı bırakmayan sisteme isyanın bir yöntemi olarak 'kendine zarar vermek'!

O insanlar kendilerine zarar vermedikleri takdirde, başkalarına zarar verecekler.

Elbette o durumu olumlamıyorum. Fakat durumu doğru okuyabilmek için tespitleri doğru yapmak lazım.

Evet, estetik beğeni bakımından bazı müzik dalları kadar çekici olmayabilir. Ancak toptan itham eden ve elitist bakışla 'ilkel' olarak niteleyen bakışın sanat algısı, hiçbir şekilde yol gösterici olamaz.


__Meselem__


Arabesk, halkların acısına dokundu. 

Oysa hiçbir 'üstün sanat dalı' kalbin tepkisine sirayet edemedi.

Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay, arabesk yaparak insanların hem kalbine, hem neşesine, hem de acısına dokundu. 


__Ah Oğlum__

Bu memlekette "arabesk dinlemek vatana ihanettir" diyenleri duyduk biz ve hiçbir zaman pabuç bırakmadık Müslüm Baba.

Sen rahat uyu...

Mekanın cennet olsun...

Seni, seninle uğurluyoruz...


__Hangimiz Sevmedik__


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder