27.3.13

Sınırı aşanlarla devriliyor, zaman…



‘Bir taş at’anlarla değişiyor dünya…

‘Sınırı aş’anlarla devriliyor, zaman…

Zamana sahip olmak için, zaman algısı olarak zihnine ‘yerleştirilen’ ucubeye karşı başkaldırmalısın…

Seni yaşlandıran değil, inkılâba karşı sabrı öldüren yolun adından başka bir şey değil, zaman.



Bu yüzdendir, ‘zamanı değil’ demelerin vicdana acı vermesi…

Bu yüzdendir, ‘zaman’a bırakılan ve ‘zamanla anlaşılan’ların geride kalması…

Boy farkı ile önde görünmeleri yanılsamadan başka bir şey değil.

Bir çocuğun gözünde ‘en büyük’ olan, ‘kötü’ birine karşı kafa tutandır… ‘Baba’dır… ‘Ağabey’dir…

İleride olanlar her zaman, tarihin aklında yer edenlerdir.

Bir çocuk kalbi kadar hakîkate vakıf bakış yoktur.

Tarihin… Yani insanlık hafızasının… Yani akılda kalanın…

Ve akılda kalanlar sadece zalimlerdir; zulmettiklerinin âhı ve direnenlerin adının gölgesinde…

Tarihin adını yazdıkları, tarihe adını verenlerdir.

Zamanı yaşlandırıp, tarihe evrilmesini sağlayanlar, zamana sahip olanlardır.

Öyleydi ya; ‘zaman bende ve mekan bana emanettir’…

Düsturumuz buydu.

Ölmeli şimdi bütün gölgeler, gölgemizde.

Şimdi; gölgelerin toprakla öpüştüğü vakitte ayağa kalkmalı hâlklar…


ocak 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder